26 Nisan 2015 Pazar

Turf'de Sulama Ne Sıklıkla Yapılmalı

Çim(turfgrass) idaresinde suyun doğru sıklıkta verilmesi de önemli bir noktadır. Basit bir cevabı yoktur ve koşullara göre değişkenlik gösterir. Çok sık su verilmesi olasıdır. Bu problem yeni bir sulama otomatı kurulan yerlerde karşımıza çıkabilir. Tecrübesiz toprak sahipleri tarafından toprağı sürekli ıslak tutan sulama programları izlenmesi mümkündür. Bu yüzeysel köklenmeye ve stres durumlarına alışık olmayan bir bitkiye yol açar (Christians, 2004).

Tınlı ve killi topraklarda çimi sulama standardı derin ve seyrektir. Toprağı ıslatacak yeterlilikte su kök sisteminin derinliğine kadar verilmelidir. Bir sonraki sulama toprak kurayana ve bitki strese girene kadar yapılmamalıdır. Stresin ilk belirtileri solma ve ardından yaprakların dökülmesi ve stomanın kapanmasıdır. Uzun dönemdeki etkileri kütikülün kalınlaşması ve daha geniş bir kök sisteminin gelişmesidir (Christians, 2004).

Topraktaki neme tepki olarak kök genişlemesinin nedeni Absisik asit(ABA) adı verilen bir bitki hormonudur. Kuru toprak kökte ABA oluşumunu tetikler ve buradan yapraklara nakleder. ABA stomanın kapanmasını ve filizlenmenin yavaşlamasını sağlar.  Filizlenmenin yavaşlanması köklere daha fazla karbonhidrat nakledilmesini ve dolaylı olarak köklerin daha geniş ve derin olmasını sağlar(Christians, 2004;Davies and Zhang,1991; Hull,1996). Toprak sürekli nemli kalırsa hormon düşük seviyelerde üretilir ve köklenme gelişmez. Derin ve seyrek sulama her koşul için uygun değildir. Kumlu bir alanda bu tip bir sulama, verilen suyun çoğu kökten daha derinde ulaşılamaz hale geleceği için, su israfıdır. Sızma oranı düşük killi topraklarda da derin sulama yapılması imkansızdır. Bu 2 durumda sık ve az sulama daha uygun olacaktır (Christians, 2004).


Su sıklığına bağlı olarak bazı çim hastalıkları ortaya çıkabilir. Bazı koşullarda derin ve seyrek sulama leke hastalığına(patch disease) yol açabilir (Christians, 2004; Vargas,1981). Leke hastalığı geçmişi olan bölgelerde çim kökleri genellikle yüzeyseldir ve derin sulamanın fazla faydası olmaz. Toprağın kurumasına izin vermek bazı hastalıkların başlangıcı olabilir. Bu durumda daha sık sulama uygundur (Christians, 2004).

               

Turf Çeşitlerinde Su Baskınına Dayanıklılık. A.J. Turgeon, Turfgrass Management




17 Nisan 2013 Çarşamba

Turfgrass İçin Yavaş Salınımlı Azot Kaynakları



Turfgrass İçin Yavaş Salınımlı Azot Kaynakları

Turf’de (Turf: Özel nitelikli çim alan) kullanım için sentetik yavaş salınımlı azot kaynakları gün geçtikçe artmaktadır. 3 ana gruba ayrılabilirler:
  1. Sentetik organik azot bileşimleri
  2. Sınırlı çözünürlüğe sahip inogranik gübreler
  3. Nitrifikasyon inhibitörleri içeren ürünler
Yavaş salınımlı ürünlerin Turfe uygulanmasından elde edilecek temel avantaj amonyum sülfat gibi daha geleneksel gübreleme maddelerine oranla daha az sayıda uygulamaya ihtiyaç duyulmasıdır. Özellikle modern kum bazlı kök alanlarında çim ve tohum yataklarında çözünür gübreler kökten su ile atılabilirken bu gübreler azot tedariki konusunda daha kullanışlıdır.

1.Sentetik Organik Azot Bileşimleri

Bu maddelerin yavaş salınımları suda hafif çözülebilir olmalarına dayanır.

1.1.İsobutylene Diurea-IBDU (İsobutilendiüre)

(IBDU). %32 N içerir. Toprağa uygulandığında, IBDU mikroorganizmalar tarafından çözünebilir üreye ayrıştırılır. Ayrıştırmanın hızı toprak sıcaklığı, nem oranı ve küçülen gübre granül boyutu ile artar. Ardından üre amonyum karbonata dönüştürülür. IBDU uygulamasının toprağa sıfır ya da az miktarda asidite etkisi olur.
IBDU içeren gübreler ile yapılan denemelerde toprak sıcaklığının 8oC derecenin altında ve mikrobik aktivitenin minimum olduğu kış aylarında çimin büyümeye devam etmesi için IBDU bitki için kullanılabilir azot salgılaması yapar. Bu tamamen maddenin kimyasal bozunmasıyla ortaya çıkar. Sonbaharda IBDU denemesi etkilerini ilkbahara taşır ve çimin erken yeşillenmesini sağlar.
IBDU içeren gübreler şu an yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu maddelerin içindeki azotun neredeyse tamamı IBDU olarak ya da çözünebilir inorganik bir maddeyle bileşimi olarak bulunur.  Bileşik bir gübrede ise diğer besinler geleneksel inorganik çözünen formları ile mevcuttur.

1.2.Metilen Üre

%40 N içerir. Üre formaldehit olarak billinen bu madde gübre olarak kullanılan sentetik organik maddelerin en eskisidir. Toprak mikroorganizmaları tarafından bir dizi çözünürlük ve üreye ayrıştırılma hızı değişen bileşiğin eyleme alınmasıyla olur. Ayrışmayı belirleyen faktörler IBDU ile benzerlik gösterir, ancak daha çözünebilir metilen üre formları daha çabuk ayrışarak toprağa daha hızlı azot kazandırabilir. Genelde granül formda bulunsa da metilen ürenin çözünürlüğüne bağlı olarak yavaş salınımılı sıvı formları da vardır.

2.Sınırlı Çözünürlüğe Sahip İnogranik Gübreler

2.1.Magnezyum Amonyum Fosfat

 MgNH4PO4. %10 N içerir. Bu madde kimyasal doğası gereği su da hafif çözünebilirdir. Azot salınımı (amonyum-N olarak), sentetik organik bileşimlerde olduğu gibi toprağa değil, kimyasal reaksiyonlara bağlıdır. Magnezyum amonyum fosfat bazen bileşik gübreler ile kullanılır ancak yüksek fosfor yüzdesi (%40 P2O5, %22 P) yabancı otların (annual meadow-grass) üremesini arttırabiliceği için kaliteli çimde kullanımı kısıtlanır.

2.2.Reçine Kaplı Gübreler

Bu ürünlerde çözünebilen azot taşıyıcıları toprak çözeltisine yavaş yavaş difüze oldukları reçine ile kaplıdır.  Değişik oranlarda azot, fosfor ve potasyum içeriğine sahip birçok ürün mevcuttur. Bu maddelerin yavaş salınımlı gübrelere karşı en büyük avantajı sadece azota değil toprağın ihtiyacı olan birçok önemli besine sahip olmalarıdır. Yüksek sıcaklıklarda salınım hızı artar. Büyük filiz boyutları yüzünden birçok reçine kaplı gübre Turf kullanımı için uygun değildir. Bunun nedeni biçme sırasında gübrede kesilme olursa tüm gübre toprağa yayılır ve kavrulma ile sonuçlanır.

2.3.Sülfür Kaplı Üre

 %32 N içerir. Üreyi sülfür ile kaplamak bu elementin toprakta çözünmesini büyük ölçüde azaltır. Üre sülfür kaplamadaki difüzyon ile ya da kaplamanın ayrışması ile yavaşça toprak çözeltisine girer. Sıcaklık arttıkça salınım hızı artar. Toprak bakterileri tarafından üretilen asidin etkisi ile sülfür kaplama sülfata(SO4-2) dönüştürülür. Birçok sülfür kaplı ürede  sülfürün dışında polimer kaplamada bulunur. Biçme makineleri tarafından kesilebilecek kaplamalar Turf’de kavrulmaya yol açabildiğinden büyük granül boyutları ile Turf için uygun değildir.  Ancak Turf’e özel küçük boyutları mevcuttur.

3.Nitrifikasyon İnhibitörleri İçeren Ürünler

Amonyum-N'ın Nitrat-N’a dönüştürüldüğü nitrifikasyon süreci toprak bakterileri tarafından gerçekleştirilmektedir. Eğer bu bakterilerin aktivitesi kısıtlanabilirse uzun bir dönemde daha küçük miktarlarda nitrat üretimi gerçekleşebilir ve bu sayede amonyum (NH4) kil minerallerinde ve organik maddede tutulabilir. Bakteri tarafından yapılan nitrifikasyonu engellemek adına birkaç kimyasal kullanılabilir, en çok kullanılan ikisi Dicyandiamide ve Nitrapyrindir. Didin adı verilen Dicyandiamide ile birlikte geleneksel çözünür azot kaynakları içeren tescilli çim gübreleri mevcuttur. Didin sentetik organik yavaş azot salınımlı gübreler gibi hareket eder.

*Turf/Turfgrass: Özel nitelikli çim alan

Kaynak: Lawson, D.M., 2002. Fertilisers for Turf. Second Edition. The Sports Turf Research Institute, ISBN 1-873431-29-5



30 Ocak 2013 Çarşamba


Turf'te* Kültürel Hastalık Kontrolü

İyi bir kültürel yönetim programı iyi bir hastalık kontrol programının anahtarıdır. Kimyasal fungisitler turf hastalık kontrolü için oldukça yararlı olabilir ancak kültürel program ihmal edilmiş ise fungisitlerin etkisi sınırlıdır. Turf endüstrisinde en fazla fungisit kullanımı golf sahalarında gerçekleşir. Golf sahalarında kullanılan çimler başka turf sistemlerinde de kullanılsa da hastalıklar daha az yaygındır. Bunun sebebi strestir. Düşük biçme seviyesi, yoğun trafik ve golf sahalarındaki diğer yönetimsel aktiviteler yüksek stres yaratır ve bu durum da turfu patojen ataklarına karşı daha savunmasız yapar. Etkili hastalık kontrolü için ilk adım yönetilecek tür ile ilgili kültürel gereklilikleri öğrenmektir. Bu bilgiyi en sağlıklı bitkiyi elde etmek için kullanılan yönetimsel programa entegre etmek topraktaki mantarın turfe saldırısını engellemeye yarayacaktır.

Biçme yüksekliği bu süreçte önemli bir rol oynar. Biçme yüksekliği düştükçe turfteki stres artar. Stres arttıkça da hastalık riski artar. Biçme yüksekliği turf yöneticisini kontrolünde olan stres belirleyecilerinden biridir. Mümkün olduğu her an biçme yüksekliği arttırılmalıdır. Bu özellikle soğuk iklim bitkilerinin yüksek stres dönemleri için geçerlidir. Tabii ki bu her zaman mümkün olmaz ve genelde sahada oynanan oyunun gereklilikleri biçme yüksekliğini belirler. Futbol sahasında 3 inch, golf sahasında 2 inch biçme yüksekliği mümkün değildir. Sezon öncesi ve sonrası dönemlerde olduğu gibi biçme yüksekliği esnek ise stresi azatlmak için yüksek biçme kullanılmalıdır.

Gübre programı da hastalığı etkileyebilir. Yüksek N programları hızlı büyüme ve sulu dokulara sahip bitkilerde ince kütikül ve hücre duvarına sebep olur. Aşırı N uygulanmış bitkiler brown patch, pythium blight ve snow mold gibi hastalıklara karşı daha zayıf olur. Yetersiz N uygulanan bitkiler ise dollar spot, red thread ve rust gibi hastalıklara karşı zayıf olurlar. Bu hastalıkların kontrol stratejilerinin bir bölümü N oranını arttırmaktır. Fairy ring de N yetersizliği çeken turfte daha kolay görülür. En iyi N gübreleme programı dengeli, makul ve aşırıya kaçmaya bir programdır.

Hastalık kontrol stratejisinde diğer besinler de rol oynar. Potasyum yetersizliği olan çimlerde hücre duvarları ince olur ve kolayca penetre edilebilir. Demir veya magnezyum yetersizliği olan çimler klorotik olur ve patojen ataklarına dayanıksız hale gelir. Herhangi bir besinin azlığı bitkiyi güçsüz ve hastalıklara karşı daha  dayanıksız hale getirecektir. Toprak testi ve dengeli bir gübreleme programı hastalık kontrolünde önemli bir parçadır.

Sulama, N gübrelemesi gibi dengeli bir yaklaşım gerektirir. Turfu sürekli ıslak tutmak veya kuraklık stresine girmesini sağlamak hastalıklara davetiye çıkaracaktır. Düşük nem stresine girmiş bir turf patch hastalıklaraına ve Ascochyta leaf blighta karşı dayanıksızdır.

Hastalığı etkileyen toprak bağlantılı bir faktör de pH seviyesidir. Aşırı yüksek ya da düşük pH turfu strese sokar ve hastalık problemlerinin artmasına sebep olur. Düşük pH, mantar için elverişli koşullar oluşturur; düşük pH’lı topraklardaki turfte kireçleme hastalık oluşumunu azaltır.

Zayıf drenaj ve thatch çimin hastalığa karşı olan hassasiyetini etkileyebilir. Sığ köklenme ve oksijen yetersizliği yüzünden turfü strese sokan alanlarda yetersiz drenaj pythium blight hastalığına yol açar. Thatch köklenmeyi engeller ve bazı mantarların büyümesi için gerekli koşulları oluşturur. Drenajı arttırmak ve havalandırma ile thatch kontrolü yapmak bütünleşmiş hastalık kontrol programının bir parçasıdır.

Turfun civarında bulunan koşullar anlamına gelen mikro çevrenin hastalık gelişimine büyük etkisi vardır. Üç tarafı ağaçlarla çevrili olan turf sahaları, açık alanda olan  ve hava akımının turfu kurutup serinletebildiği alanlara oranla daha yüksek hastalık baskısı altındadır. Yüksek stresli çevrelerde kurulmuş golf sahalarında elektrikli fanlar toprağı serinletmek ve kurutmak için kullanılabilir.

Syringing, turf yüzeyine hafif su uygulama sürecidir. Bu yüksek sıcaklığa sahip stres dönemlerinde mikro çevreyi değiştiren uygulamalardan biridir. Syringing çimin yüzeyini serinletmeye yardımcı olduğu gibi mantarların besini olan şeker ve diğer salınan materyalleri yaprak yüzeyinden temizler. Syringing özellikle yüksek sıcaklık stres dönemindeki Annual Bluegrass-Yıllık Salkımotu (Poa annua L.) yönetiminde önemlidir. Ayrıca yazın Creeping Bentgrass-Stolonlu=Sülüklü Tavuzotu (Agrostis stolonifera L.) green’lerinde pythium blight istilasını kontrol programlarında da kullanılır.

Hastalığa dayanıklı çeşitlerin kullanımı hastalık yönetiminde çok faydalı bir strateji olabilir.Örnek olarak leaf spot bazı Kentucky Bluegrass-Çayır Salkımotu (Poa pratensis L.) türlerine saldırırken diğer türler bu hastalığa direnç gösterir. Her yıl leaf spot tarafından saldırıya uğrayan sahalarda fungisit kullanılabilir. Çevresel açıdan daha iyi olan bir yaklaşımda hiçbir kimyasal kullanmadan bulunan hassas çimleri dirençli türler ile değiştirmektir. Bu yaklaşım bir kaç hastalık ve çim ile sınırlıdır. Modern çim yetiştirme programlarının hedeflerinden biri de birçok hastalığa direnci olan çimler yetiştirmektir.

Bağlantılı bir  strateji büyüdükleri ortama en uygun çim türünü seçmektir. Creeping Bentgrass-Stolonlu=Sülüklü Tavuzotu (Agrostis stolonifera L.)’ın normal tolere sınırının üstünde strese sahip golf sahalarında bu türü canlı tutmak için ağır fungisit uygulamaları gerekir. Bermudagrass-Köpek Dişi Ayrığı=Bermuda Çimi(Cynodon dactylon L.Pers) bu tür iklimler için çok daha uyumludur ancak creeping bentgrassın oyun kalitesine ulaşamaz. Çim yetiştiricilerinin bir hedefi de Güney Amerika'da creeping bentgrassın yerine kullanılabilecek bermudagrass türleri yaratmaktır. Başarılı olunması halinde fungisit kullanımında dramatik bir düşüş yaşanacaktır.

Bazı hastalıkların aktif hastalık salgınları mekanik olarak bakım ekipmanlarına bulaşabilir. Pythium blight bu hastalıklardan biridir ve biçme rotalarında yayılması ile bilinir. Bu durum genellikle fungisit uygulaması gerektirir ancak ekipmanın uygun temizliği bu problemi bitirecektir.  Buharla temizlik bu yöntemlerin en etkilisidir. Uygun temizlik ekipmanlar komşu turf alanları ile paylaşılıyorsa özellikle önemlidir.

Başarılı bir hastalık kontrol programında kayıt tutma son adımdır. Çoğu hastalık her yıl aynı yere saldırır ve diğer alanlar nadiren etkilenir. İyi bir kayıt tutma ile problemli alanlar hedef alınarak ve fungisit kullanımı azaltılabilir. Summer patch’i gibi belli patch hastalıkları semptomlar başlamadan sistemik fungisit uygulaması gerektirebilir. Geçmişte yaşanan problemlere ait zaman ve konum kayıtları etkili zamanlama ve uygulama ile kaynakların daha etkili kullanılmasını sağlayabilir.

*Turf: Özel nitelikli çim alan
Kaynak:Fundamentals of Turfgrass Management/ Nick Christians


Turfgrass Disease

18 Temmuz 2011 Pazartesi

Bermudagrass-Köpek Dişi Ayrığı=Bermuda Çimi(Cynodon dactylon L.Pers)


Dünya’da, çok yaygın kullanım alanları bulunan ve ılıman koşlulara adapte olabilen Bermudagrass-Köpek Dişi Ayrığı=Bermuda Çimi, Liliopsida sınıfı, Poaceae familyasında yer alır. Genellikle Doğu Afrika’dan yayılan cins, deniz yüksekliğinden değişik yüksekliklere kadar adaptasyon gösterebilmektedir (Avcıoğlu ve Soya,2009; Anonim,2007m). Ilık-yağışlı, tropik ve suptropik iklimlere adapte olan bitkinin anavatanı pek çok araştırıcı tarafından Hindistan olarak da bildirilmektedir(Avcıoğlu ve Soya,2009; Manga ve ark.,1999).

Özellikle çim alanlar için ıslah edilen çeşitler çok yayılıcı, ince yapraklı, sık bir çim örtüsü oluşturur. Gerek köksap gerekse sülüklerle kısa sürede yayılan Bermudagrass-Köpek Dişi Ayrığı=Bermuda Çiminin rengi acık yeşilden koyu yeşile kadar değişebilir (Açıkgöz, 1994).
Sıcak iklim bitkisi(C4) olan Bermudagrass-Köpek Dişi Ayrığı=Bermuda Çimi, en iyi gelişmesini ortalama sıcakların 25oC’ın üzerinde bulunan iklim kuşağında gerçekleştirmektedir. Düşük sıcaklıklara çok duyarlı olan bitkinin biyümesi genellikle 10oC’in altındaki sıcaklıklarda durur. Sıcaklığın -2 ile -3 oC ‘ye düşmesi, bitkilierin toprak üstü aksamlarını öldürmekte, büyüme noktaları dormansiye girmektedir. Aşırı sıçaklıklara oldukçadayanıklı olan Bermudagrass-Köpek Dişi Ayrığı=Bermuda Çimi sıcak ve tropik bölgelerde, sahil kuşağında, 670-1750 mm yağış alan yörelerde veya sulanan ortamlarda, 2600 m yüksekliklerde dahi yetiştirilebilmektedir (Avcıoğlu ve Soya,2009; Duke, 1983).

Basılmaya ve çiğnenmeye dayanımı çok üstün olan Bermudagrass-Köpek Dişi Ayrığı=Bermuda Çiminin kendini yenileme yeteneği yüksek, gölgeye dayanımı zayıftır. Çok değişik toprak şartlarında gelişebilir. Ancak iyi drenajlı, ince yapılı ve verimli topraklarda hızla yayılır. Toprak reaksiyonuna toleransı geniştir. pH’sı 5.5-7.5 arasında değişen topraklarda yetişebilir. Su göllenmesine oldukça dayanıklıdır. Tuzlu topraklarda diğer bitkilerden daha iyi gelişir (Açıkgöz, 1994).

Bermudagrass-Köpek Dişi Ayrığı=Bermuda Çimi tohumları ile veya vejetatif olarak üretilebilmekte, ancak 1000 tane ağırlığının(0.26 gr) çok düşük olması nedeniyle vejetatif olarak üretimi daha kolay yapılmakta ve pratik olmaktadır. Vejetatif üretim, bitki materyali (rizom ve stolon) ile gerçekleştirilir. Vejetatif parçalar, kesici araçlarla toplanır, parçalanır ve hazırlanan toprağa ya elle ya da özel aletlerle serpilir (Avcıoğlu ve Soya,2009).



Son yıllarda değişik Cynodon türleri veya melezlerden çim bitkisi olarak kullanılan birçok  yeni varyete geliştirilmiştir. Bu türler melezlerin özellikleri aşağıdaki gibi özetlenebilir.

a.     Cynodon transvaalensis (Burt-Davy): İnce yapılı, narin ve koyu yeşil yaprakları ile güzel bir çim örtüsü meydana getirir. Kuvetli sülükleri ile kısa sürede yayılır.

b.     Cynodon x magennissi (Hurcombe): Çok kaliteli çim oluşturur. İnce ve narin sülüklerle yayılır. C. transvaalensis ile C.dactylon türlerinin doğal bir melezidir.

c.      Cynodon imcompletus var. Hirsutus (stent) de Wet et Harlan: Çok ince ve narin sülüklerle yayılır. Köksaplı gelişmeye bu türde rastlanmaz.
  
Bu üç tür veya melez genellikle Uganda çimi olarak tanınır. Bunlar arasında en yaygını Cynodon transvaalensis ve Cynodon x magennissi çeşitleridir. Bermudagrass-Köpek Dişi Ayrığı=Bermuda Çiminden daha narin yapıda ve kaliteli çim veren bu varyetelerin genel iklim ve toprak istekleri Bermudagrass-Köpek Dişi Ayrığı=Bermuda Çimi ile benzerlik gösterir. Ancak soğuğa daha hassastırlar(Açıkgöz, 1994).

17 Nisan 2011 Pazar

Ankara 19 Mayıs Stadyumu/ Ankaragücü-Bucaspor Maç Sonu Sahada Oluşan Hasarlar

 Ankaragücü-Bucaspor Maç Sonu Sahada Oluşan Hasarlar












Maç sonu İlk bakım çalışmaları hemen başladı.Hasar görmüş bölgelere Kum+Tohum'dan oluşan karışım eklenerek enkısa sürede yüzeyin çim ile kaplanması amaçlandı.
(Ankara 19 Mayıs Stadyumu Futbol sahası Türkiye'deki en yoğun maç tarafiğine sahip sahalardan biridir.Her hafta Türkiye Süper Lig Müsabakasına ev sahipliği yapmaktadır.)